Birey – Devlet çatışmasında umut var ama sorunlar devam ediyor…

 

Toplumun bir ferdi olarak, kendimizi gerçekten değerli ve saygın bir durumda zannedip günlük hayatımıza devam ediyoruz. Hatta son yıllardaki inanılmaz gelişmeler bizi neredeyse bütün kronik sorunlarımızın çözülme yoluna girdiğine inandırıyor. Ama önemli bir olay yaşadığımızda acı gerçekler şamar gibi suratımıza vuruyor ve hayal âleminden uyanmamızı sağlıyor. Bu yüzden hemen her konuda aklı başına gelmiş ve durumu anlamışlar ile anlamamışlar şeklinde iki doğal grup halinde yaşıyoruz. Pembe gözlük takmaya devam edip güllük gülistanlık gezenler ve gerçeklere toslayınca şok halinde uyanıp gözleri fal taşı gibi açılanlar var.

Kendi yaşantılarım ve doğrudan tecrübe edindiklerimden örnekler vererek, Emniyet ve Belediye Hizmetleri açısından bazı gerçeklere gözümü dehşetle açtıran olayları paylaşmak istiyorum.

Yaklaşık 5 yıl önce işyerimde mesaideyken eşim telefon etti. Dehşetle korkmuş bir şekilde ve ağlayarak büyük oğlumuzun kaybolduğunu söyledi. Kız kardeşim evimizden eşimin yanına gitmiş, oğlum ise bilgisayar oynamak istemiş ve evde kalmış. Eşim ve kız kardeşim eve geldiklerinde oğlum kapıyı açmamış, anahtarları olmadığı için girememişler. Oğlumun dışarı çıkıp kendi yanlarına veya başka bir yere gitmiş olabileceğini düşünüp her yeri aramışlar. Kapıyı kırarcasına çalmalarına rağmen açılmayınca da başına bir şey geldiğinden korkup beni aramışlar. Üsküdar’dan Kartal’a kadar korku ve endişe içinde arabayla geldim. Evimize yakın bir kavşakta sola dönülmez işareti vardı. Dörtlüleri yakarak ve etrafı kontrol ederek kural dışı dönüş yaptım. Amacım evde bir şey olmuşsa hızla müdahale edebilmekti. Sivil bir trafik ekibi beni çevirdi. Olayı anlatıp yalvarmama, belgelerimi alın ben bakıp geleyim dememe rağmen gitmeme izin vermedi ve ceza yazdı. Üstelik dalga geçip inanmadığını belirten şeyler söyledi. Cezasından değil ama bana inanmayıp oğlumun hayatı için kritik olabilecek zamanı kaybettirmeleri çok zoruma gitmişti. Cezadan sonra eve gidip kapıyı anahtarımla açtığımda, oğlumun evin uzak bir köşesinde derin bir uyku halinde olduğunu görüp sevinç gözyaşları döktük. Bu kâbus gibi olay sırasında insanlık dışı tavır gösteren polislerden şikâyetçi oldum ama onlar adına hiçbir işlem yapılmaya gerek görülmedi. Devlet ve amirleri kötüye sahip çıktılar. Acı gerçek: Devlet veya devleti temsil edenler varsayılan değer olarak vatandaşı yalancı, üçkâğıtçı görür. Çoğunluk olmasa bile yalancı azınlık yüzünden herkese önce yalancı muamelesi yapar iş işten geçtikten sonra da yalancı azınlıkları bahane göstererek kendi sorumsuz ve kötü davranışlarına kılıf uydurur.

Şu anda oturduğum eve taşınalı henüz 2-3 ay olmuştu. Giriş katındaki evin camlarına demir parmaklıklar da taktırdığımız halde, bir akşam iş çıkışı geldiğimizde, hırsızın evin arka camından parmaklıkları sökerek girdiğini fark ettik. Çok şükür bir şeyler çalamadan defolup gitmişti. Eve gelen polis ekipleri parmak izi vb. çalışmalar yaptılar ve çıkarken eve kamera taktırmamı önerdiler. Görüntü olursa kesin yakalanacaklarını belirtip kamera ve alarm sistemi şart dediler. Bende evin her cephesini gören kamera sistemi kurdum.  Kendimizi artık daha güvenli hissediyorduk. Bu yıl Ocak ayında, gündüz vakti saat 16:00 sıralarında binamızın demir kapısı çalındı. Üstelik kamera kaydı da vardı. Görmek isteyenler burayı tıklatabilir. Polise başvurup kamera kaydını verdiğim gibi, mahallede yaptığım araştırma ile hırsızın yerel esrarkeş gençlerden birisi olduğunu, çaldığı kapıları mahalledeki hurdacılara sattığını, birkaç sokak ötede oturduğunu ve yakın arkadaşlarının isimlerini de öğrenip verdim. Bilin bakalım ne oldu? Hiçbir şey! Kapımız gitti, hırsız yakalanmadı, esrarkeş gencin belki de 20-30 liraya sattığı kapıyı yeniden 300 TL vererek yaptırmak zorunda kaldık. Acı gerçek: Kamera kaydı da olsa, hırsızın nokta adresini de verseniz yakalanmayabilir. Ya da yakalansa bile gereken ceza belli bir sürenin altında ise tutuksuz yargılanıp, yolda size nanik yapabilir. Yakalanır diye güvenmeyin, malınızı çaldırmayın!

Geçtiğimiz Ramazan’da bir akşamüzeri, Maltepe E-5 karayolu üzerinde durakta otobüs bekliyordum. Beklediğim 16/B hatlı İETT otobüsü durak tarafına yanaşmadan sağ şeritten basıp geçti. Aşırı dolu vb. bir durumu da yoktu. Kapı numarasını bile göremedik hızla kayboldu. O sıcakta dakikalarca bekleyip, el ettiğimiz halde durmadan gitmesi hepimizi üzmüştü. 153 İBB Beyaz Masa’yı arayıp tam olarak bulunduğumuz yeri ve tam zamanı ile birlikte şikâyette bulundum. Kapı numarasını sordular, hızlı gittiğini göremediğimizi ama GPS sistemi ve zaman/durak bilgisi ile hangi araç olduğunu bulabileceklerini tekrar hatırlattım. 2-3 hafta sonra İBB Beyaz Masa’dan telefon geldi. Şikâyet konusu araç ve sürücü hakkında işlem yapabilmemiz için kapı numarasını vermeniz gerekirdi. Kapı numarası olmadığı için bir şey yapamadık. İyi günler dileriz. Acı gerçek: Şikâyet konusunda suçlu belediye çalışanı ise asıl olan örtbas etmek veya ipe un sermektir. Sorunu çözmek değil sulandırmak esastır.

5 Ağustos 2014’de, saat 22:00 sıralarında evimizin hemen önünde beyaz bir arabayı kullanan maganda tarafından kedimiz Tekir ezildi. Bu olayda kameralarımızca kaydedildi. İzlemek isteyenler buradan bakabilir. Fren yapmayan, kediyi ezdiğini anladığı halde durmadan giden bu alçak şahsiyet hakkında maalesef bir bilgimiz yok. Plakasını bile alamadık. Bu vesile ile daha önce de çocuklarımız ezilme tehlikesi geçirdiği için Kartal Belediyesi Mavi Masa’ya başvuruda bulundum. Geniş bir cadde girişi olan sokağımıza hız tümseği veya kasis yapmaları için. Gelen cevapta İBB’nin kasis yapımını yasakladığı ve İBB Beyaz Masa’ya başvurmam gerektiği yazıyordu. Üşenmedim başvurdum (numarası: 1-342014172). İBB’den gelen cevap tam bir komedi veya rezaletin itirafı gibiydi:

* Efendim; kasisler polis ve itfaiye araçlarını yavaşlatıyormuş (Sanki kasis olmasa polisler mahalle arasında 100 km hızla gidecekmiş gibi).

* Kasislerden geçen araçlar gürültü yapıyormuş (Evet bütün gürültü kaynaklarını hallettiler, bir bu eksik kaldı ve gürültü insan/hayvan canından daha önemlidir.).

* Kasisleri görünce ani fren yapan araçlara arkadan vuruyorlarmış (Belediye kasisleri standartlara uygun yaptıktan sonra bunları görmeyen sürücünün trafiğe çıkması doğru değildir. Önündeki araçla takip mesafesini doğru yapmayan sürücü her zaman kusurludur. Bir öndeki aracın önüne çocukta fırlayabilir.).

* Tümseklerden hızlı geçen araçların altı sürtüyor ve zarar görüyormuş (Olsun zaten, sokak arasında ralli yapar gibi süren magandanın arabası zarar görünce üzülecek miyiz?).

* Söz konusu nedenlerden dolayı ilgili mevzuat çerçevesinde talebim uygun görülmemiş (İstanbul’un hemen her caddesinde ve sokağında bulunan hız kesici tümsek veya kasisler olduğu gibi dururken, bizim sokağımıza yapılmasını uygun görmemişler hazretler. Birde itiraz edemeyelim diye “mevzuat çerçevesinde” diye kanunvari süslü kelimeler eklemişler. O mevzuat çarpsın sizi! Yani aymazlıklarınıza kılıf yaptığınız “mevzuat” diğer bütün cadde ve sokaklara kasis yapmanıza izin veriyor ama bizimkine izin vermiyor öyle mi? Yani bizim sokakta yaşayan insanlar ve hayvanların canı daha değersiz, onlarınki daha değerli diyorsunuz. Aslında bunun yolu belli. Sizde haklısınız. Bir yolda en az üç beş kişi can vermeden üst geçit yapılmaz, kasis yapılmaz. Önce bedeli ödenmelidir peşin olarak can ile. Kusura bakmayın, böyle bir bedeli ödemek istemiyorum. Umarım sizde ödemezsiniz!).

Acı gerçek: Açık bir kamuoyu baskısı olmadığı sürece belediyeden ek hizmet talebiniz karşılanmaz. Yapmak değil yapmamak esastır. Resmi kurumlarda vatandaşa karşı sempati olmadığı gibi empatinin esamesi okunmaz. Verilen hizmetler birer lütuftur. Vatandaş belediyenin işlerini sorgulayamaz. Layık görülenle idare etmek zorundadır.

Anlattığım konularda damdan düşmüş tecrübeli bir vatandaş gibi deneyim paylaşımında bulunmamın nedeni, en azından okuyucuların biraz gözünü açmaları ve sanal bir güven duygusu içinde kendilerini savunmasız bırakmamaları, mümkün olduğu kadar kendi tedbirlerini almalarıdır. Yüksek lisansını Yerel Yönetimler’de yapmış birisi olarak, verilen hizmetlerin nicelik ve nitelik sorgulamasını yapmak ve iyi yönde katkı sağlamak üzere gündeme alıyorum. Dilsiz şeytan olmaktan Allah’a sığınırım. Herkese kazasız, belasız günler dilerim.

* Bir maganda tarafından evimizin önünde ezilen kedimiz Tekir kalçasından ameliyat edildi. Artık yarı engelli yaşamak zorunda kalacak.




Girişimcileri Destekleme Projesi

2014 Yerel Seçimler öncesi hazırlayıp, bazı Başkan Adayları ile paylaştığım projelerim arasındadır.

Projenin Tanımı:

İlçede ilk defa yatırım yapacak olan veya mevcut yatırımlarının en az %50’si oranında ilave yatırıma giden girişimcilere yönelik olarak mevzuat sınırları içerisinde Belediye tarafından yapılabilecek ek teşviklerin tespit edilerek uygulamaya alınmasıdır.

Projenin Kapsamı:

Belediye Meclisi ve Encümenden gerekli karar ve izinlerin alınmasına müteakip idari birimlerin yapacakları etütler doğrultusunda öncelikle teşvik edilecek sektör ve bölgelerin tespit edilmesi ve girişimcilere cazip yatırım şartlarının sunulmasını kapsamaktadır. İlçe sınırları içinde yatırıma gidecek girişimcilere danışmanlık, alt yapı desteği, belediye harçlarında kolaylıklar gibi çeşitli teşvik unsurları paket haline getirilecektir.

Projenin Paydaşları ve İcra Şekli:

Proje belediye imkânları ve alınan izinler doğrultusunda icra edilecektir. Yanlış ve hatalı kullanıma karşı kontrol mekanizmaları aktif tutulacaktır.

Projenin Beklenen Önemli Sonuçları:

Türkiye genelinde girişimcilere yönelik teşvik ve destekleme alanları güncel mevzuat içinde belirlenmiştir. İlçe Belediyesi kendi imkânları dahilinde bu teşviklere yeni ilaveler yaparak çevre ilçeler içinde öne çıkmaya ve tercih nedeni olmaya çalışacaktır. Yatırımların artması ile bölgenin sosyo-ekonomik yapısı güçlenecek ve ilçe genelinde refah artışı sağlanacaktır.




Gezici Diyabet Okulu Projesi

Yerel Seçimler öncesi hazırlayıp, bazı Başkan Adayları ile paylaştığım projelerim arasındadır.

Projenin Tanımı:

Modern kent yaşamında en çok görülen hastalıklardan birisi olan Diyabet ( şeker) Hastalığı yaygın ve tehlikeli olmasına karşın eğitim ve dikkat eksikliği nedeniyle beklenenden daha fazla hasara yol açan ve kişinin hayat süresini kısaltabilen kronik bir hastalıktır. Bu hastalığın kontrol altında tutulması hayat tarzı ile doğrudan ilintili olduğu ve önemli derecede eğitim gerektirdiği için hastalara, hasta yakınlarına ve potansiyel hastalara yönelik yerinde eğitim sağlayacak bir yapının kurulmasıdır. Diyabet konusunda sertifika sahibi sağlık personelinin her mahallede tayin edilen bir toplantı salonunda bilişim teknolojisinden de faydalanarak eğitim çalışması yapması ile gerçekleşir.

Projenin Kapsamı:

Proje her mahallede belirlenen toplantı salonunda Diyabet eğitiminin sertifikalı sağlık personeli tarafından verilmesi şeklindedir. Tedavi veya takip benzeri tıbbi uygulamalar yapılmayacaktır.

Projenin Paydaşları ve İcra Şekli:

2 sağlık personeli, 1 sürücü ve özel giydirilmiş 1 binek tipte araç tayin edilir. Ekibe sunum hazırlamak ve sunmak için gerekli teknik sistemler ve eğitim materyalleri temin edilir. Önceden yapılan planlamaya göre eğitim verilecek salonların yeri ve tarihleri ilgili mahallelerde duyurulur. Bunun için muhtarlıklar ve gerekirse Cami imamları ile işbirliği yapılır. Eğitim salonunda eğitim öncesinde veya sonrasında istenir ise basılı eğitim broşürleri de dağıtılır.

Projenin Beklenen Önemli Sonuçları:

Toplumda önemli sorunlara yol açan ve uzun süreli takip gerektiren Diyabet Hastalığının etkilerini en aza indirmek ve görülme sıklığını düşürebilmek en değerli amaçtır. Genel sağlık ve verimlilik oranlarını yükselmesi, yeni nesillerin daha bilinçli olması ve erken teşhis oranlarının artması beklenen sonuçlardır.




Sağlık ve Sosyal Yardım Butonu Projesi

2014 Yerel Seçimler öncesi hazırlayıp, bazı Başkan Adayları ile paylaştığım projelerim arasındadır. Bu projenin orijinal yapısı ve ilk uygulaması “MayDay Mobil Sağlık Hizmetleri”ne aittir.

Projenin Tanımı:

İlçede yaşayan 75 yaş ve üzeri yaşlılarımızdan özellikle yalnız yaşayan veya günün önemli bir kısmında yalnız kalan yaşlıların evine Sağlık ve Sosyal Yardım Butonu sistemi konulmasıdır. Acil durumlarda veya kendileri ihtiyaç hissettiğinde bu butona basarak otomatik olarak ulaşabilecekleri çağrı merkezi üzerinden Belediyenin yaşlılara yönelik sunduğu tüm hizmetlere kolayca ulaşmaları mümkün kılınır.

Projenin Kapsamı:

İlçede ikamet eden 75 yaş ve üzeri yalnız yaşayan ve günün önemli bir kısmında yalnız kalan yaşlılar hedef grubu oluşturmaktadır. Bunların dışında yaşı daha genç olmasına rağmen kronik hastalık veya engelli olma nedeniyle mağdur durumda olanlarda projeye eklenebilir. 7 gün 24 saat hizmet veren çağrı merkezi, Sağlık ve Sosyal Yardım Butonunun merkez santral ve sunucu sitemleri ile evlere kurulacak olan kullanıcı terminalleri sistem elemanlarını oluşturmaktadır. Butona basıldığında verilebilecek hizmetler Belediyenin hayata geçireceği diğer projelere ve yatırımlara göre değişmektedir.

Projenin Paydaşları ve İcra Şekli:

Vatandaşlardan gelen talep veya taramalar ile tespit edilen yaşlıların evlerinde yapılacak sosyal değerlendirme ziyareti sonrası uygun bulunanların evine sistem kurularak basit olan eğitimleri kullanıcılara verilecektir. Merkezi sisteme işlenen vatandaş verileri sayesinde butona basıldığında çağrı karşılayıcının ekranına ilgili tüm bilgiler geleceğinden acil yardımlar de dahil olmak üzere tüm hizmetler organize edilebilecektir. Verilebilecek hizmetler: acil ambulans, hasta nakil ambulansı, evde sağlık hizmetleri, evde hasta bakım hizmetleri, psikolojik destek, ev teknisyenliği, gıda ve yakacak yardımları ve diğer belediye hizmetleri olarak sıralanabilir. Verilen hizmetin türüne göre Belediyenin ilgili birimleri ve diğer kurumlar ile işbirliği yapılabilecektir.

Projenin Beklenen Önemli Sonuçları:

Yaşlılarımızın evlerinde kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmemeleri en önemli sonuç olacaktır. Erken müdahale ile can kayıpları azaltılacağı gibi, basit olmasına karşılık giderilemeyen ihtiyaçlardan dolayı sorun yaşamaları da engellenmiş olacaktır. Yaşlıların güvende olduğu bilmeleri ile yakınlarının yaşadığı kaygı ve mutsuzluk da azalacaktır.




Evde Sağlık ve Sosyal Destek Projesi

2014 Yerel Seçimler öncesi hazırlayıp, bazı Başkan Adayları ile paylaştığım projelerim arasındadır. Bu projenin orijinal yapısı ve ilk uygulaması “MayDay Mobil Sağlık Hizmetleri”ne aittir.

Projenin Tanımı:

İlçede yaşayan 65 yaş ve üzeri yaşlılarımızdan düşkün ve mağdur olanlarına, kronik hasta ve engellilere kendi evlerinde ve gereken sıklıkta sağlık ve sosyal destek hizmetinin verilmesidir. Entegre bir yapı kurularak belediye tarafından tahsis edilen 444..’lü telefon hatları üzerinden 24 saat hizmet veren çağrı merkezinin yönlendirmesi ile hizmetlerin vatandaşın ayağına kadar ulaşması sağlanır.

Projenin Kapsamı:

Projenin kapsamı ihtiyaç ve bütçeleme ile orantılı olarak değişkenlik göstermekle beraber barındırabileceği hizmetler:

  • 7 /24 Tıbbi Danışmanlık ve Bilgilendirme,
  • 7/24 Acil Yardım Ambulans,
  • Hasta Nakil Ambulansı,
  • Evde Doktor Muayenesi,
  • Evde Uzman Doktor Muayenesi,
  • Girişimsel Hemşirelik,
  • Evde Fizyoterapi,
  • Hasta Bakımı,
  • Psikolojik Danışmanlık ve Destek,
  • Sosyal İnceleme ve Değerlendirme,
  • Ev Teknisyenliği,
  • Ev Temizliği,
  • Sohbet Arkadaşlığı,
  • Kıdemli Vatandaş Kartı ( Yaşlılar İçin)

Projenin Paydaşları ve İcra Şekli:

Öncelikle, verilecek hizmetlerin kapsamı tayin edildikten sonra proje kapsamı ve asgari araç-personel tasarımı yapılacaktır. Tayin edilen ihtiyaca göre yapılan hizmet alımı yöntemi ile sahada hizmet verecek personel ve araçların ilçede konumlanmasına paralel olarak Belediye tarafından kiralanan 444’lü hatlar üzerinden 24 saat hizmet verecek Çağrı Merkezinin proje kapsamında devreye girmesi sağlanarak ekiplerle iletişim ve araç takibi gibi sistemlerin entegrasyonu sağlanacaktır. Tespit edilen veya talepte bulunan vatandaşlara duyurunun yanı sıra Kıdemli Vatandaş Kartı gibi tanımlayıcı kartlarında verilebilmesi mümkün olacaktır. Vatandaş bilgilerinin merkezi sisteme yüklenmesi ile çağrı geldiği andan itibaren en hızlı ve doğru hizmet akışı sağlanacaktır. Acil Ambulans Yardımı ve Tıbbi Danışmanlık gibi hizmetler 7 gün 24 saat prensibi ile diğer hizmetler ise planlama ve randevu şeklinde icra edilecektir.

Projenin Beklenen Önemli Sonuçları:

Ayni ve nakdi yardımlar dışında tüm sağlık ve sosyal hizmetlerin bir arada ve profesyonel şekilde verilmesi ile ilçedeki yaşam kalitesi oldukça yükselmiş olacaktır. Bu durumda yerleşim yeri seçiminde cazibe merkezi olması sonucunu doğuracaktır. Bütüncül bir yaklaşımla kaynak israfı önleneceği gibi sisteme sonradan yeni hizmetlerin ilave edilmesi de kolaylıkla sağlanabilecektir.




Bursa Büyükşehir Belediyesi Evde Sağlık Hizmetleri Projesi

 

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaşlı ve bakıma muhtaç vatandaşlara ücretsiz olarak sağlanan sağlık ve sosyal destek hizmetleridir. Yüklenici olarak MayDay Marmara Ambulans Mobil Sağlık Hizmetleri işi üstlenmiştir. İşin hazırlanması, ihale süreci ve uygulamasını da içeren yaklaşık bir yıl boyunca Proje Yöneticisi olarak doğrudan görev almış bulunuyorum.

Proje kapsamında vatandaşların evlerinde verilen sağlık ve sosyal destek hizmetleri:

– Doktor Muayenesi,
– Fizik Tedavi ve Ortopedi Uzman Doktor Muayenesi,
– Girişimsel Hemşirelik Hizmetleri,
– Fizyoterapi Hizmetleri,
– Hasta Bakım Hizmetleri,
– Psikolojik Destek Hizmetleri,
– Sosyal İnceleme ve Değerlendirme Hizmetleri.